BAHAR ALLERJİSİNE DİKKAT!!
23 Nisan 2022

Özellikle Nisan ve Mayıs aylarında ortaya çıkan burun akıntısı ,burun tıkanıklığı, gözlerde yaşarma ,kaşıntı ve hapşırma belirtileri ile seyreden tabloya Bahar Alerjisi yada Mevsimsel Alerjik Rinit denir.

Güncel olan bu konu ile ilgili bir açıklama yapan Hastanemiz Başhekim Vekili Op.Dr.Şaban UYSAL şöyle dedi:

‘’ Özellikle Nisan ve Mayıs aylarında çimen,ağaçve çiçeklerden yayılan polenler alerjik bünyeye sahip olan kişilerin vücuduna girince bu kişilerde abartılı bir cevap oluşur.Bunu oluşturan bağışıklık sistemidir. Bu polenler vücutta bazı maddelerin salgılanmasına sebep olup burun ve gözlerdeki mukozalarda kılcal damarların genişlemesine ve dokularda ödeme neden olur.

Bunun sonucunda bazı semptomlar  ortaya çıkar şöyle ki  gözlerde ; sulanma ,kaşıntı, kızarıklık ve göz kapaklarında ödem, burunda  ve boğazda kaşıntı, burun akıntısı ve tıkanıklığı, hapşırma oluşur.

Bu tabloya Alerjik Rinit ( Bahar Alerjisi ) denir.

Alt hava yollarında  ve akciğerde oluşur ise kuru öksürük ,nefes darlığı ,hırıltılı solunum ve Astım benzeri tabloya yol açabilir.

Ciltte olur ise; kaşıntı, döküntü, kızarıklık oluşur.

Eğer boğaz ve dudaklarda ödem ile oluşan bir tablo gelişir ise Anjioödem denen hayatı tehdit eden bir durum oluşur ki bu durumda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır.

Alerjik reaksiyona neden olan maddeye ‘’ Alerjen ‘’ denir.

Alerjenler; polen ,küf,hayvan tüyü ,ev tozu ,ilaçlar ve gıdalar olabilir.

RİSK FATKTÖRLERİ NELERDİR?

-Aile öyküsü, genetik yatkınlık

-Çevresel faktörler

-Hava kirliliği

-Sıcak ve kuru hava

-Günün erken saatleri

-Nisan ve Mayıs ayları

-Sosyoekonomik düzeyin yüksek olması

-Ev içinde hayvan besleme

BELİRTİLERİ NELERDİR?

-Burun akıntısı,damakta ve gırtlakta kaşıntı,

-Burun tıkanıklığı,

-Burun ve gözlerde kaşıntı, gözler de kızarıklık

-Göz altlarının şişmesi ve mor-mavimsi renk oluşması

-Yorgunluk

-Öksürük ,baş ağrısı

-Gece uyku düzeni bozulur, Gündüz konsantrasyon azalır.

 

KORUNMA YOLLARI

-Önce hangi polenin alerji yaptığını anlamak ve bunun sonucunda tedbir almak için deri testi yapılmalıdır.

-Sabah saatlerinde ve kuru rüzgarlı havalarda zorunlu olmadıkça dışarı çıkılmamalıdır.

-Polen mevsiminde uzun kollu elbiseler ,pantolon ve siperli şapka faydalı olabilir.

-Eve dönüldüğünde kıyafet değişikliği ve duş alınması iyi olur.

-Gözlük ,maske takılması

-Polen mevsiminde çamaşırlar ev içinde kurutulmalı

-Ev içi ya da araçlarda polen filtreleri kullanılması korunma yöntemlerinin bazılarıdır.

TANI YÖNTEMLERİ

-Burun akıntısı,kaşıntı,tıkanıklığı ve hapşırma semptomları olan hastalarda ayrıntılı bir öykü alınmalı ve iyi bir fizik muayene yapılmalıdır.

Bahar Alerjisi ile soğuk algınlığını birbiri ile karıştırmamak gerekir.Soğuk algınlığı alerjen bir etken olmayıp semptomlar ortam değişikliğinden etkilenmez.

Tanıya yönelik olarak;

-Deri testi ( Deri Prick Testi )

-Kanda IgE düzeyi

-Spesifik immünglobilin düzeyi

-Kanda Eozonofil düzeyi bakılabilmektedir.

Dr.UYSAL şöyle devam etti:

-Çocuklardaki Bahar alerjisine çok dikkat etmek gerekmektedir. Çünkü çocuklarda burun tıkanıklığı ,nefes darlığına neden olabilir. Çocuğun yaşam kalitesi bozulup ders ve sınav başarılarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

TEDAVİSİ NEDİR?

-Deri testi mutlaka yapılıp etken polen tespit edildikten sonra etkenden uzaklaşma ve korunma sağlanmalıdır.

-Burun spreyleri

-Alerji giderici ilaçlar ( tablet ,krem vs.)

-A,B,C ve E vitamini içeren besinler alınmalı

-Alkol ve sigaradan uzak durulmalıdır.

-Aşı uygulaması : Hastalık ilaç tedavisine cevap vermiyor ve yılda 6 ay alerji semptomları var ise ve özellikle çocuklarda sosyal yaşamı ve okul başarısını etkileyecek düzeyde ise aşı önerilmektedir.

Bahar nezlesi haftada 4 günden az ve yılda 4 haftadan kısa sürüyor ise buna aralıklı Alerjik Rinit denir.

Eğer haftada 4 günden fazla ve yılda 4 haftadan uzun sürüyor ise bu artık kalıcı ( Kronik ) Alerjik Rinit dir. Bahar Alerjisi tedavi edilmez ve önlem alınmaz ise sinüzit ,otit ( Kulak iltihabı ) ve astıma neden olabilmektedir.

Dr.UYSAL son olarak :

Bahar nezlesini hafife almayıp gerekli önlemleri aldığımız takdirde  tedavisi olan bir hastalık olduğunu görmüş olacağız.

Bu konuda sabırlı olmalı ve hekimlerin önerilerine uymalıyız diyerek sözlerini tamamladı.